Riyad’dan kalkıştan kısa süre sonra arka kargo bölümünde başlayan yangın alarmı, pilotlar tarafından hatalı uyarı zannedilerek önemsenmedi. Ancak yangın kısa sürede kabine yayıldı. Dumanlar kokpite ulaştığında uçağın rotası geri çevrildi ve uçak 18:36’da Riyad’a başarılı bir iniş yaptı.
Ne var ki, pilot acil fren sistemini devreye sokmadı, motorlar durdurulmadı ve kapılar 29 dakika boyunca açılmadı. Bu süre içinde kabin karbon monoksitle doldu; yolcuların tamamı zehirlenerek veya yanarak hayatını kaybetti.
Soruşturma raporları, kazanın teknik değil insan hatasından kaynaklandığını ortaya koydu. Mürettebatın deneyimsizliği, iletişim eksikliği, yetersiz eğitim ve yangın tahliyesindeki gecikme zincirleme bir felaket yarattı.
Kazanın ardından uluslararası havacılık otoriteleri, uçaklarda yangın algılama ve söndürme sistemlerini güçlendirdi, mürettebat eğitimlerini yeniden yapılandırdı ve acil tahliye protokollerini sıkılaştırdı.
Uçuş 163, güvenli bir inişin bile iyi yönetilmediğinde felakete dönüşebileceğini gösteren, havacılık tarihinin en çarpıcı derslerinden biri olarak anılıyor.
