ABD’de federal hükümetin bütçe anlaşmazlığı nedeniyle 1 Ekim’den bu yana kapalı olması, ülkenin hava ulaşım sistemini krize sürükledi.

Yaklaşık 13 bin hava trafik kontrolörü maaş almadan görev yapmaya devam ederken, çok sayıda kontrolörün hastalık izni alması nedeniyle hava trafiğinde büyük aksamalar yaşanıyor.

Federal Havacılık İdaresi (FAA), özellikle büyük şehirlerdeki yoğunluk nedeniyle uçuş takvimine uyulamadığını bildirdi.
Yetkililer, uçuş gecikmelerinin ve iptallerin önümüzdeki günlerde daha da artabileceği uyarısında bulundu.

“Her şeyin düzgün işleyeceğini sanıyorduk”

Houston’daki George Bush Uluslararası Havalimanı’nda bekleyen yolculardan biri, yaşanan kaosu şu sözlerle anlattı:

“Burası Amerika, burada her şeyin tıkır tıkır işleyeceğini düşünüyorsunuz. Ama şu anda 5 saattir bekliyoruz. Erken gelmemize rağmen gecikmelerden kaçamadık. Gerçekten hayal kırıklığına uğradık.”

Kapanma tarihi ABD rekoruna koşuyor

ABD hükümeti, Kongre’nin bütçe yasası üzerinde anlaşamaması nedeniyle 1 Ekim’de kapanmıştı.
Eğer Salı akşamına kadar bir uzlaşma sağlanamazsa, bu durum ABD tarihinin en uzun hükümet kapanması olarak kayıtlara geçecek.

Kapanmanın merkezinde, “Uygun Fiyatlı Sağlık Hizmeti Yasası” (Affordable Care Act) bulunuyor. Demokratlar, Barack Obama döneminde yürürlüğe giren bu sistem için devlet desteğiyle sağlık sigortası alan milyonlarca kişinin korunmasını istiyor.
Cumhuriyetçiler ise bu konunun bütçeden ayrı olarak ele alınması gerektiğini savunuyor.

Gıda yardımları da sekteye uğramıştı

Kriz sadece havacılığı değil, sosyal yardımları da etkiledi.
ABD Tarım Bakanlığı, hükümet kapanması nedeniyle milyonlarca ailenin yararlandığı SNAP gıda yardımı ödemelerinin Kasım ayında yapılamayacağını açıklamıştı.

Ancak iki federal yargıcın kararı sonrası Kasım ayı ödemeleri kısmen yapılabildi.

Uzmanlardan “havaalanı kaosu büyüyecek” uyarısı

Uzmanlara göre, bütçe anlaşmazlığının birkaç hafta daha sürmesi halinde hava taşımacılığında kitlesel iptaller ve güvenlik riskleri gündeme gelebilir.

FAA yetkilileri, kontrolörlerin büyük kısmının moral olarak zorlandığını, “maaşsız görev” sisteminin sürdürülebilir olmadığını belirtiyor.