Hindistan ve Pakistan arasında hafta sonu varılan ateşkesin ardından, bölgede uygulanan hava sahası kısıtlamaları yumuşatılmaya başlandı. Pakistan Havalimanları Otoritesi (PAA), 10 Mayıs 2025 tarihinde yaptığı açıklamada, ülke genelindeki hava sahasının tüm uçuş tiplerine tamamen yeniden açıldığını duyurdu.
PAA tarafından yayımlanan açıklamada, “Ülke genelindeki tüm havalimanları faal durumda ve normal uçuş operasyonları için kullanılabilir. Yolcuların uçuş saatleriyle ilgili güncel bilgileri havayollarından almaları önerilir” ifadelerine yer verildi.
Ancak yerel medyada yer alan haberlere göre, kısıtlamaların kaldırılmasına rağmen Hindistan’a ait uçaklar için yasak hala geçerli. Pakistan’a ait uçuşlar da Hindistan hava sahasına henüz serbestçe giriş yapamıyor.
Hava Sahası Krizi 24 Nisan’da Başlamıştı
24 Nisan 2025’te Pakistan, Hindistan’a ait veya Hindistan merkezli havayolu şirketlerine ait uçakların kendi hava sahasına girişini yasaklamıştı. Bu kararın ardından Air India ve IndiGo gibi taşıyıcılar alternatif rotalar aramak zorunda kalmıştı. 6 Mayıs’ta ise Pakistan tüm hava araçlarına yönelik genel bir NOTAM (Havacılara Bildiri) yayımlayarak hava sahasını tamamen kapattığını duyurmuştu.
Ateşkes ABD Aracılığıyla Sağlandı
İki nükleer güç arasındaki gerilim, 22 Nisan 2025’te Hindistan kontrolündeki Keşmir’de 26 kişinin hayatını kaybettiği olayla tırmanmıştı. Taraflar, 10 Mayıs’ta ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun arabuluculuğunda iki gün süren müzakereler sonucunda tam ve derhal geçerli olacak şekilde ateşkes ilan etti.
ABD Başkanı Donald Trump, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Uzun bir gece süren görüşmelerin ardından Hindistan ve Pakistan’ın TAM VE DERHAL GEÇERLİ ATEŞKES konusunda anlaşmaya vardığını duyurmaktan memnuniyet duyuyorum. Her iki ülkeyi sağduyulu ve akıllıca kararları için kutluyorum” ifadelerini kullandı.
Ancak ateşkese rağmen bölgede tansiyon düşmüş değil. Özellikle Hindistan kontrolündeki Keşmir'den gelen patlama haberleri ve tarafların birbirini ihlallerle suçlaması, barış sürecinin kırılganlığını koruduğunu gösteriyor.
