IATA Küresel Güvenlik Direktörü Mark Searle, açılış konuşmasında küresel havacılığın giderek daha karmaşık bir ortamda faaliyet gösterdiğine dikkat çekti.

“Çatışmalar, hava sahası kapanmaları, drone saldırıları ve GNSS parazitleri havacılığın güvenliğini tehdit ediyor. En güvenli ulaşım biçimi olmayı sürdürmek; güçlü liderlik, küresel standartlara bağlılık ve verinin akıllı kullanımını gerektiriyor.”

Küresel standartların savunulması ve geliştirilmesi

IATA, GNSS (Küresel Navigasyon Uydu Sistemi) parazitlerinin 2021–2024 arasında %200’den fazla arttığını belirtti. EASA ile birlikte hazırlanan GNSS Dayanıklılık Planı, dört öncelik üzerine kuruldu: izleme ve raporlama, önleme araçları, yedek altyapı ve sivil-asker koordinasyonu.
Ayrıca, havacılığa tahsis edilen radyo spektrumunun 5G ve 6G baskısı altında korunması gerektiği vurgulandı.
Kazalarla ilgili olarak, 2019–2023 dönemindeki olayların sadece %58’inde nihai rapor hazırlanabildiği açıklandı; bu durum, güvenlik derslerinin öğrenilmesini geciktiriyor.

Veriye dayalı güvenlik dönüşümü

IATA, Küresel Havacılık Veri Yönetimi (GADM) programıyla uçuş verilerini, olay raporlarını ve bakım maliyetlerini birleştirerek proaktif güvenlik analizi yapıyor.

Türbülans Farkındalığı Platformu’na katılım son bir yılda %25 arttı; 3.200 uçak artık türbülans verilerini gerçek zamanlı paylaşıyor.

SafetyIS veritabanı 217 havayolundan gelen uçuş verileriyle, tahmine dayalı risk analizlerini mümkün kılıyor.

Risk tabanlı IOSA denetimleri, şu ana kadar 8.000’den fazla düzeltici eylemle güvenliği güçlendirdi.

Güvenlik kültürünü liderlikle güçlendirmek

IATA, “Güvenlik Liderliği Tüzüğü” ile sektördeki yöneticilerin güçlü güvenlik kültürünü destekleyen sekiz ilkeye bağlılık göstermesini hedefliyor. Bu tüzük, artık küresel hava trafiğinin %90’ını kapsıyor.
Ayrıca, IATA Connect platformu aracılığıyla 600’den fazla kuruluş ve 5.600 kullanıcı; Safety Issue Hub, Safety Connect ve IOSA belgelerine erişim sağlayabiliyor.

IATA’nın mesajı net: havacılık güvenliği artık yalnızca standartlara değil, liderliğe ve veriye de dayanıyor.
Bu üç eksenin birleşimi, endüstriyi hem bugünün risklerine karşı dirençli hem de yarının tehditlerine hazır hale getirecek.