Hava Trafik Kontrolörlerinin bağlı olduğu sendika HTK-SEN, özlük hakları konusunda gereken adımların atılmaması sebebiyle çok önemli bir açıklama yaptı.

HTK-SEN tarafından yapılan açıklama;

Sendikamızca geçtiğimiz yaz başlatılan İnisiyatif Almadan Çalışma (İAÇ) süreci, üst düzey makamların *“Ekim ayında TBMM açılır açılmaz sorunların çözüleceği”* vaadi üzerine 1 Ağustos 2024 tarihinde sonlandırılmıştı. Ancak, aradan geçen onca zamana rağmen *verilen sözler yerine getirilmemiş*, süreç sürekli olarak belirsizliğe itilmiştir. Önce “taslağın tamamen revize edilmesinden ötürü sürecin uzadığı” belirtilmiş, ardından “bütçe görüşmeleri sonrası ele alınacak” denilmiştir. Gelinen noktada ise, yine *net bir takvim verilmeksizin* “süreç devam ediyor, taslak tekrar revize ediliyor” denilmektedir.

Herkes tarafından bilindiği üzere;
        •       İlk İAÇ neticesinde verilen sözlerin üzerinden *1 YIL 3 AY*,
        •       İkinci İAÇ neticesinde verilen sözlerin üzerinden ise *6 AY* geçmiştir.

Sayın *Cumhurbaşkanımızın çözüm için bizzat talimat vermelerine karşın* sorunun aylardır çözümsüz bırakılması, başta zat-ı alilerinin şahsına ve makamına yapılmış bir saygısızlıktır.

Öte yandan, ilgili taslağın yürürlüğe girmesiyle ülkemize yılda yaklaşık *200 milyon Euro’luk* kaynak girdisi sağlanacağı göz önüne alındığında, sürecin uzatılması nedeniyle büyük bir kamu zararı oluşmuştur ve bu kayıp her geçen gün artmaktadır.

*SÜRECİ TIKAYANLAR KİM?*

Bu kaybın ve sürecin tıkanmasının başlıca nedeni, *biri kurumda, diğeri hizmet kolunda yetkili olan iki sendikanın* takındığı tutumdur. Bu yapılar, önce bu kazanımı sahiplenemeyecekleri için sürece taş koymuş, ardından gelen tepkiler üzerine *“taslak çıksın ama Bakanlığa bağlı diğer kuruluşlarla makas açılmasın”* gerekçesiyle personelin alacağı meblağın düşürülmesini talep etmiştir. Bu yaklaşımlar;

        • Süreci tekrardan uzatmış,

        • DHMİ çalışanlarının cebine girecek ve ülkemiz ekonomisine kazandırılacak miktarın azalmasına yol açmış,

        • Genel Müdürümüzün gösterdiği tüm çabaları akamete uğratmıştır.

Kendi menfaatlerinden başka hiçbir değer yargısı olmayan bu yapıların tutumunu, üyelerinin vicdanına havale ediyoruz.

*HAVACILIK SEKTÖRÜNÜN KAHRAMANLARINA SAYGISIZLIK!*

Bu uzun ve yıpratıcı süreç, hava trafik kontrolörlerimize karşı apaçık bir istihzaya dönüşmüştür. Zorunlu olmadığı halde inisiyatif alınmayınca parmak sallayan, *onların emekleriyle kırılan rekorları* gururla paylaşma konusunda ise birbirleriyle yarışan ilgililer, *bu emeklerin karşılığını vermek ve verilen sözleri yerine getirmek adına* hiçbir inisiyatif almamaktadır.

Bu noktada, süreci engelleyen odaklara ve tüm ilgililere şu soruları yöneltiyoruz:

        • Sayın Cumhurbaşkanımız *verdiği talimatın uygulanmadığını* ve bu sebeple *Türkiye’nin yüz milyonlarca Euro zarara uğratıldığını* öğrendiğinde bunun hesabı nasıl verilecektir?

        • Oluşan kamu zararının hukuki ve vicdani sorumluluğu nasıl ödenecektir?

*ARTIK BELİRSİZLİĞE SON VERİLSİN!*

Ülkemizin, milletimizin ve havacılık sektörünün menfaatleri doğrultusunda bu belirsizliğe derhal son verilmeli; verilen sözler *başka hiçbir gecikme ve oyalama olmaksızın* ivedilikle hayata geçirilmelidir.

Gerekli adımlar atılmadığı takdirde, Anayasa ve ilgili mevzuattan doğan *sendikal hak ve enstrümanların tamamı* kararlılıkla devreye sokulacaktır.

Son olarak, bu süreci baltalamaya çalışan ve tek gayesi üye devşirmek olan yapılara karşı, *tüm DHMİ personelini gerekli tepkiyi göstermeye* ve *süreç için mücadele eden tek yapının Sendikamız olduğu bilinciyle hareket etmeye* davet ediyoruz.

Üyelerimize ve kamuoyuna saygıyla duyurulur.