Hava Trafik Kontrolörlerinin bağlı olduğu sendika HTK-SEN çok önemli bir açıklama daha yaptı.
Hava Trafik Kontrolörlerinin bağlı olduğu sendika HTK-SEN, son yaptığı açıklamada, kurum içindeki manipülasyonlar ve yanlış bilgilendirmelere karşı sert bir duruş sergileyerek, karşıt yapılara yönelik eleştirilerini gündeme getirdi. Açıklamada, çeşitli yapıların, gerçeklerin ortaya çıkmasının ardından savunmaya geçtikleri ve düşmanlıkta birleşerek sendikacılık anlayışını zedelemeye çalıştıkları ifade edildi.
Sendikadan yapılan açıklama;
GERÇEKLER ORTAYA ÇIKINCA PANİKLEYİP, DÜŞMANLIKTA BİRLEŞENLER
Yıllardır kurumda yaydıkları asılsız bilgilerle insanları birbirine düşüren, manipülasyonlarla üye devşirip yetki savaşında birbirine sallayan yapıların, gerçekler ifşa edilince panik halde savunmaya geçmelerini ve bizlere karşı düşmanlıkta birleşmelerini ibretle izliyoruz.
Bir tarafta “güç bizde” propagandası yapıp, bunu pazarlayarak sözde sendikacılık yapmaya çalışan; yalnızca DHMİ personeli için hazırlanan bir taslağa başka kurumların dahil edilmesi için görüşmeler yaptığını kendi paylaşımlarıyla itiraf eden, sonra da “bizim ne gücümüz var yahu, dalga mı geçiyorsunuz :(” şeklinde yaramazlık yaparken yakalanan çocuk savunması yapanlar;
Diğer tarafta “en milliyetçi biziz” diye ortalarda dolanıp, yıllar önce çıkarılan ek ödeme düzenlemesinde mağdur edilen birimlere yapılan haksızlığın giderilmesi için hazırlanan bir taslağı önlemekle ve böylelikle ülkemizin 500 Milyon Lira zararına yol açmakla övünen çakma kabadayılar..
SAHTE HİKAYELERLE UCUZ KAHRAMANLIK YAPANLAR
Öncelikle bilinmelidir ki kendilerini nimetten sayan bu sendikamsı yapıların başarı olarak övündüğü tek olgu olan “taslağı iptal ettirdik” kahramanlığı dahi sahtedir. Nitekim o dönem Sendikamızın İAÇ duyurusu akabinde ek ödeme taslağı torba yasaya eklenmiş, sonrasında yaptığımız görüşmelerde “ek ödemenin geçmişin telafisi niteliğinde bir düzenleme olduğunu, ana tazminat düzenlemesi olmadan faaliyetimizi durdurmayacağımızı” beyan etmemiz üzerine torbadan çıkarılmıştır. Dolayısıyla sizler, yalnızca bu neticenin üzerinde tepinen fırsatçılarsınız. Görüleceği üzere şu an olduğu gibi, o dönemde de mücadele eden tek yapı yalnızca Sendikamızdı.
Şimdi de akıllarınca küçümser ifadelerle bizi aşağılamaya çalışan, sendikacılık dersi vermeye kalkan bu kibir abidesi yapıların, daha geçen yaz bizzat küçümsedikleri Sendikamızca yürütülen kararlı bir faaliyet neticesinde -yıllardır kendilerinin beceremediği- farkındalığı Türkiye çapında oluşturmayı başarıp, en nihayetinde hava trafik kontrolörlerimiz başta olmak üzere, tüm DHMİ çalışanlarının fayda sağlayacağı bir taslağın sözünü almış olmamızın kuyruk acısıyla hareket ettiği aşikardır. Tam da bu yüzden taslağı engellemek için ellerinden geleni yapıp, üyelerinden gelen tepkiler üzerine bu faaliyetlerini arka planda yürütmeye başlamışlardır.
Ekim ayından bu yana yaptıklarını buradan bir kez daha açık ve net bir şekilde ilan ediyoruz;
- Önce taslak çalışmaya ket vurmak için çabaladılar ve varlığını reddettiler (Bakanımızın taslak Meclise gönderildi dediği günün ertesinde dahi “öyle bir taslak yok” diyerek manipülasyon yaptılar)
- Sonra çalışmanın varlığını kabullenip, başka kurumların da bu çalışmaya dahil edilmesi için Bakanımızla ve ilgililerle görüşmeler yaptılar ve suyu bulandırmaya çalıştılar,
- En nihayetinde “Bakanlıktaki diğer kurumlarla maaş farkı çok açılırsa üye kaybı yaşarız” diyerek taslaktaki miktarların düşürülmesi için Mecliste kulis yaptılar ve hem meblağın düşürülmesine hem de sürecin uzamasına yol açtılar.
Aylardır sürece her aşamada takoz koymaya çalışan, ilişkilerini ve güçlerini kullanarak taslağın gecikmesine ve içeriğinin değişmesine sebep olanlar, şimdi üye kaybı korkusuyla kendilerini sürecin destekçisi gibi göstermeye çalışmaktadır. Eğer samimi olsalardı cehalet dolu metinlerle bize saldırmak yerine, Sendikacılığımızı örnek alarak enerjilerini taslağın hayata geçirilmesi için sarf ederlerdi.
DİPLOMASİ, HAMASET VE CEHALET
Kaleme aldıkları demagoji ve cehalet dolu yazıların ciddiye alınacak hiçbir tarafı olmasa da, her bir kelimesi liyakatsizliklerini ve yetersizliklerini gözler önüne seren birer başyapıt niteliğindedir. Daha geçen yaz “bu taslak geçerse iş bırakırız” diyerek milletin iradesinin tescil ettiği TBMM’ye tehdit savuranlar, şimdi “devlete parmak sallattırmayız!” gibi beylik cümleleriyle hamaset edebiyatı yapmaktadır. Madem bu işe heveslendiler, ilk olarak kendi parmaklarından başlayabilirler.
İlaveten, yaşanan bir havacılık kazası akabinde ABD Başkanının hava trafik kontrolörlerinin önemini vurgulayan bir konuşmasını “yorumsuz bir şekilde” yayınladığımız için bizlere hakaret ederken, aynı kişinin Başkanlığının bizzat Sn. Cumhurbaşkanımız tarafından “dostum” ifadesiyle samimi bir şekilde tebrik edildiğinden bihaber diplomasi cahillerine önerimiz, kişisel gelişimlerine daha çok zaman ayırmalarıdır. Diğer taraftan, söz konusu konuşmada “dahilik derecesinde yetenek gerektiren bir iş” olarak tanımlanan bir mesleği icra edenlere “fişinizi çekersek çalışamazsınız” seviyesinde bir sataşmanın cehalet boyutunu tanımlayacak kelimenin lügatte karşılığını bulamadığımızdan yanıt veremiyoruz.
Son olarak, bulundukları seviyeye inerek lakırdılarına yanıt vermek ilmi ve ahlaki bakımdan ziyadesiyle güç olduğundan daha fazla bu tartışmanın bir tarafı olmayacağımızı peşinen ilan ediyoruz. Zira cahilin feryadı âlimin sükûtuna mağlup olmaya mahkûmdur. Sizler çarpıtma ve yalan dolanlarla üyelerinizi kandırıp, bataklıkta sendikacılık oynamaya devam edebilirsiniz. Biz, en iyi bildiğimiz işi yapıp üyelerimizin çıkar ve menfaatleri için samimi bir şekilde mücadele etmeye devam edeceğiz.
Üyelerimize ve kamuoyuna saygıyla duyurulur.