ABD’nin en büyük düşük maliyetli havayolu şirketlerinden biri olan Southwest Airlines, önemli bir yönetim değişikliği ile karşı karşıya. Şirketin uzun süredir Yönetim Kurulu Başkanı olan Gary Kelly, büyük hissedarı Elliott Investment Management'ın baskısı sonucu 2025 yılında görevinden ayrılacağını duyurdu. Kelly, Southwest’in kuruluşundan itibaren stratejik büyümesinde önemli bir rol oynadı ve şirketi dünya genelinde tanınan bir havayolu markası haline getirdi. Ancak bu istifa, aktivist yatırım fonu Elliott’un Southwest üzerinde kurduğu baskılar sonrası gerçekleşiyor.

Elliott Investment Management’ın Baskıları

Joby Aviation, Toyota ile uçuşa geçecek Joby Aviation, Toyota ile uçuşa geçecek

Southwest Airlines’ın en büyük hissedarlarından biri olan Elliott Investment Management, yalnızca Kelly’nin istifasıyla yetinmiyor. Elliott, ayrıca Southwest’in CEO’su Robert Jordan'ın da görevden alınmasını talep etti. Yatırım fonu, Southwest’in yönetim kurulunda daha fazla söz sahibi olabilmek için 15 kişilik kurulda görev alması amacıyla 10 yeni aday önerdi. Elliott’un Southwest Airlines'taki hisse oranı yüzde 10'u geçtiği için, şirket üzerinde önemli bir etkiye sahip ve gerektiğinde olağanüstü bir genel kurul toplantısı talep edebilecek güce sahip.

Elliott Investment, havayolu sektöründeki bu stratejik hamleleri ile Southwest’in karlılığını artırmayı ve hissedar değeri yaratmayı amaçlıyor. Şirketin mali yapısını değiştirmek ve yönetimsel reformlar yapmak isteyen Elliott’un önerdiği adayların yönetim kuruluna girmesi durumunda, Southwest’in önümüzdeki dönem stratejilerinde ciddi değişiklikler olabileceği öngörülüyor.

Oakland Davası: Southwest İçin Yeni Bir Hukuki Zorluk

Yönetim değişikliklerinin yanı sıra Southwest Airlines, şu anda önemli bir hukuki mücadeleyle de karşı karşıya. Kaliforniya eyaletine bağlı Oakland şehri, Southwest’e karşı 2020 yılında yapılan bir anlaşmanın şartlarının ihlal edildiği gerekçesiyle dava açtı. Anlaşma, Oakland’daki Southwest çalışanlarının asgari ücret ve hastalık izni haklarını içeriyor ve bu hakların yerine getirilmediği iddia ediliyor. Bu dava, Southwest’in iş gücü politikalarına yönelik bir eleştiriyi de beraberinde getiriyor.

Southwest Airlines, Oakland davasında olası bir cezai yaptırımla karşılaşabilirken, bu dava aynı zamanda şirketin diğer eyaletlerdeki çalışma politikalarını da gözden geçirmesine neden olabilir. Dava süreci devam ederken, Southwest’in kamu imajı ve çalışan memnuniyeti açısından da zorluklarla karşı karşıya kalabileceği belirtiliyor.

Gelecek İçin Ne Anlama Geliyor?

Southwest Airlines’ın karşı karşıya olduğu bu yönetim değişikliği ve hukuki süreç, şirketin gelecekteki yönelimine dair önemli soru işaretleri oluşturuyor. Elliott Investment’ın yönetimde daha fazla söz sahibi olması, Southwest’in düşük maliyetli havayolu stratejilerinde değişiklik yaratabilir. Özellikle CEO Robert Jordan’ın geleceği belirsizliğini korurken, Elliott’un taleplerinin karşılanıp karşılanmayacağı büyük bir merak konusu.

Gary Kelly’nin istifasının ardından Southwest’in yeni yönetim ekibinin nasıl şekilleneceği, şirketin büyüme stratejilerine nasıl yansıyacağı ve hem iç piyasada hem de uluslararası arenada nasıl bir duruş sergileyeceği gelecek dönemde dikkatle takip edilecek. Aynı zamanda Oakland davası gibi hukuki süreçler, Southwest'in çalışma politikaları üzerindeki etkilerini hissettirebilir ve bu durum da şirketin operasyonel yapısında önemli değişikliklere yol açabilir.