Kazakistan Ulaştırma Bakanlığı, Azerbaycan Havayolları’na (AZAL) ait Embraer 190 tipi yolcu uçağının Aktau kenti yakınlarında düşmesiyle ilgili yürütülen soruşturmanın ara raporunu kamuoyuyla paylaştı.
Bakanlığın resmi internet sitesinde yayımlanan raporda, 25 Aralık 2024’te Bakü–Grozni seferini yapan J2-8243 sefer sayılı uçağın Aktau yakınlarında düştüğü, kazada 3’ü mürettebat olmak üzere 38 kişinin hayatını kaybettiği, 29 kişinin ise yaralandığı hatırlatıldı.
Raporda, Kazakistan, Azerbaycan, Rusya ve Brezilya’dan uzmanların yanı sıra Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) gözlemcisinin de yer aldığı soruşturma komisyonunun, bugüne kadar toplanan tüm verileri analiz ettiği, uçağın kara kutularını incelediği ve kokpit ses kayıtlarının çözümlendiği bilgisine yer verildi.
Soruşturma kapsamında uçakta tespit edilen yabancı metal cisimlerin izotop, balistik ve patlayıcı yönlerden detaylı şekilde incelendiği belirtilirken, yapılan analizlerde herhangi bir patlayıcı madde izine rastlanmadığı ifade edildi. İncelemeye gönderilen üç oksijen tüpünde de patlamaya dair herhangi bir bulguya ulaşılmadığı kaydedildi.
Ara raporda dikkat çeken ifadelerden biri ise uçağın maruz kaldığı hasara ilişkin oldu. Raporda,
“Uçaktaki hasar, muhtemelen bir savaş başlığının tahrip edici unsurlarının etkisiyle meydana gelmiştir ancak bu unsurların kaynağı tespit edilememiştir” denildi.
Uçağın 2 numaralı hidrolik sistemine ait boru parçası üzerinde yapılan trasolojik incelemede, çelikten yapılmış metal parçaların boru üzerinde ciddi hasara yol açmış olabileceği değerlendirildi.
Komisyonun, Rusya havacılık otoriteleri ile AZAL tarafından sağlanan belgeler doğrultusunda, çatışma bölgeleri üzerinden veya bu bölgelere yakın gerçekleştirilen uçuşlara ilişkin risk değerlendirmesi çalışmalarını sürdürdüğü belirtildi. Bu kapsamda sivil ve askeri havacılık birimleri arasındaki etkileşimin de araştırıldığı ifade edildi.
Raporda, Merkezi Bakım Bilgisayarı (CMC) bant analizinin ve Risk Değerlendirme Analizi Çalışma Grubu’nun raporunun tamamlanmasının ardından nihai raporun yayımlanacağı vurgulanarak, soruşturmanın yalnızca teknik veriler ışığında, objektif ve dengeli bir yaklaşımla sürdürüleceği belirtildi.