American Airlines, bugün açıkladığına göre, uzun menzilli tek koridorlu uçaklar sınıfında öne çıkan Airbus A321XLR modelini filosuna dahil etti. Uçağın teslim tarihi 22 Ekim 2025 olarak belirtilirken, teslimat doğrudan Airbus’ın Hamburg’daki montaj hattından yapıldı.
American’ın Baş Müşteri Sorumlusu Heather Garboden şu değerlendirmeyi yaptı:
“Konfor ve stilin ön planda olduğu uzun yolculuklar için tasarlanan American, A321XLR işleten ilk ABD havayolu şirketi olmaktan heyecan duyuyor. Müşteriler ister kıyıdan kıyıya ister okyanus boyunca seyahat ediyor olsun, American’ın en yeni uçağı birinci sınıf bir seyahat deneyimi sunma konusundaki kararlılığımızı gösteriyor.”
Kabin dizilimi ve özellikler
Uçakta üç ayrı kabin yer alıyor:
-
20 Adet Flagship Suite koltuk: tam yatabilen, mahremiyet kapılı, kablosuz şarj pedi ve kokteyl tepsili.
-
12 Adet Premium Ekonomi koltuk: daha geniş ayak dinlenme alanı ve gelişmiş konfor özellikleri.
-
123 Adet Ana Kabin koltuk: USB-C ve AC prizler, koltuk arkası eğlence sistemi.
Flagship Suite müşterileri ayrıca öncelikli check-in, güvenlik, biniş ve bagaj hizmetleri ile JFK’de özel lounge erişimi hakkına sahip olacaklar.
Rota ve gelecek planları
American, bu uçakla 3 Aralık’tan itibaren JFK’den LAX’e haftada 18 uçuşluk yeni bir hizmet başlatıyor. Ayrıca teslimatlar tamamlandıkça tipin 2026 ilk yarısında uluslararası hatlara da yayılması planlanıyor.
American’ın A321XLR siparişi 50 adet olarak bildirilmiş durumda ve şirket bu uçaklarla uzun menzilli operasyonlarını önemli ölçüde genişletmeyi hedefliyor.
Dikkat edilmesi gereken hususlar
-
Uçağın teslimatının gerçekleştiği 25–29 Temmuz 2025 tarihleri arasında bazı kaynaklara göre kabin içi koltuk tedarik zinciri sorunları nedeniyle uçuşa başlamadan Avrupa’da bekletildiği bilgisi yer alıyor.
-
A321XLR’nin sunduğu menzil ve verimlilik sayesinde, dar-gövde uçaklarla daha uzun rotaların ekonomik şekilde işletilmesi mümkün hale geliyor.
American Airlines’ın bu yeni uçakla birlikte sunduğu konfor ve menzil avantajı, havayolu sektöründe uzun menzilli dar-gövde uçakların yükselişini işaret eden önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.





