Avrupa Birliği’nin üçüncü ülke vatandaşları için devreye aldığı yeni dijital sınır uygulaması, havalimanlarında ciddi aksamalara yol açabileceği gerekçesiyle eleştirilerin odağına yerleşti. Brüksel merkezli Avrupa Havalimanları Konseyi (ACI Europe), ekim ayında kademeli olarak uygulanmaya başlanan Giriş-Çıkış Sistemi (EES) için acil bir değerlendirme yapılması çağrısında bulundu.

ACI Europe verilerine göre, EES’nin devreye girmesiyle birlikte sınır kontrollerinde harcanan süre yüzde 70 oranında arttı. Yeni sistem kapsamında, AB üyesi olmayan ülkelerden gelen yolcuların pasaportlarının damgalanmasına ek olarak parmak izi alınması ve biyometrik yüz taraması yapılması gerekiyor. Birçok havalimanında bu işlemler için özel kiosklar kurulsa da, uygulamada ciddi tıkanmalar yaşandığı ifade ediliyor.

Konseyin uyarılarına göre risk, önümüzdeki haftalarda daha da artabilir. Hâlihazırda yolcuların yalnızca yüzde 10’u dijital kayıt sürecine tabi tutulurken, mevcut takvim doğrultusunda bu oranın 9 Ocak 2026 itibarıyla yüzde 35’e çıkarılması planlanıyor.

ACI Europe Genel Direktörü Olivier Jankovec, mevcut düşük oranlarda bile yolcu mağduriyetinin ve operasyonel sorunların yaşandığını vurgulayarak, “Eğer tespit ettiğimiz problemler kısa sürede tamamen çözülmezse, kayıt oranının yüzde 35’e yükseltilmesi kaçınılmaz biçimde çok daha ağır yığılmalara ve sistemik aksaklıklara neden olacaktır. Bu durum güvenlik açısından da ciddi riskler barındırıyor” dedi.

En fazla etkilenen ülkeler arasında Fransa, Almanya, Yunanistan, İzlanda, İtalya, Portekiz ve İspanya yer alıyor. ACI Europe, 9 Nisan 2026’da tamamlanması planlanan geçiş sürecinin esnetilmesini talep ediyor.

Havalimanı işletmecileri, yaşanan sorunların başlıca nedenlerini merkezi veri tabanındaki kesintiler, biyometrik kioskların teknik aksaklıkları, etkili bir ön kayıt mobil uygulamasının henüz devreye alınmamış olması ve sınır kapılarındaki personel yetersizliği olarak sıralıyor.

Avrupa Komisyonu konuyla ilgili henüz resmi bir açıklama yapmazken, veri bilimci Dr. Nick Brown ise havalimanlarının sisteme hazırlanmak için yeterli zamana sahip olduğunu, ancak gönüllülerle daha kapsamlı simülasyonların yapılması gerektiğini savundu.